... Yok yardım etmesin ben yaparım.
... Büyüyünce zaten yapacak yeter ki derslerine çalışsın.
+ Bir bakalım çocuğum odasında ne yapıyor.
(çocuğun elinde telefon var)
+ Ne yapıyorsun yavrum?
- Anne/baba çok yoruldum da bir ders arası verdim.
+ Tamam kızım/oğlum ama çok oynama telefonla gözlerin bozulur.
- Tamam Anne/baba
Ve kapı sessizce kapanır. Çocuk odada tek başına ve elinde telefon...
Evet, farkındayım olayları biraz korku filmi gibi aktarmış olabilirim. Ama aslında korku filminden bir farkı yok gibi, ne dersiniz?
Aslında hepiniz çocuğunuzun ‘iyiliğini’ düşündüğünüz için ona hayatı kolaylaştırmaya çalışıyorsunuz. Güzel bir geleceği olsun, hep mutlu olsun, hiç zorluk yaşamasın istiyorsunuz. Sizi de anlıyorum fakat gerçeklere baktığımızda hayat her zaman o kadar da toz pembe ilerlemiyor.
Aslında baktığımızda kötü bir niyet yok ortada. Kim ister ki çocuğunun kötülüğünü? Fakat farkında olmadan ona kötülük yapıyorsunuz hem de çok büyük bir kötülük. Çok mu ileri gittim acaba? Hayır tam da güzel bir noktaya değineceğim. Bu şekilde devam ederseniz çocuğunuzu hayata hazırlayamazsınız. Hayat inişli çıkışlı. Zor günlerde var, güzel günlerde bunu hepimiz biliyoruz aslında. Ama bu zamanın ergenlerine baktığımızda sanki robot gibiler. Nasılsın diye sorduğunuzda bile iyiyim deyip geçiyorlar odalarına. Kalplerin de adeta bir donukluk var gibi...
Bu gençlere ne oluyor böyle? Bence en büyük sorun: HEDEFSİZLİK, HAYALSİZLİK, AMAÇSIZLIK!
Ama maalesef şuan bizim gençlerimizin dertleri ne? Daha güzel bir cep telefonum olsun, daha güzel kıyafetler alayım, yemek içmek...
Geçenlerde güzel bir başlığa rastladım: “Genciniz yoksa siz de yok olmaya mahkumsunuz!”
Bu cümleyi biraz irdelediğimizde çok ama çok tehlikeli bir durumla karşı karşıyayız aslında.
Hepimizin hayatında model aldığı insanlar vardır. Gençlerin de model alacağı insanlar lazım. Bugün gençlerin model aldığı kişiler kim? Televizyonda ki artistler, kısa yoldan para kazananlar mesela youtuber’lar gibi kısa yoldan fenomen olan tipler ve daha bir sürü örnek yazabiliriz buraya. Peki böyle insanları örnek alan gençlerimiz ileride nasıl olur onu bir düşünelim.
Asıl olması gereken gençlerin sevdiğiniz beğendiğiniz, güvendiğiniz insanların, büyüklerin yanına götürüp onların GÖNÜLLERİNE doğru mesajları verecek kişilerle beraber olmaları onları dinlemeleri.
Bu zamanın anne babalarını geçmişten ayıran şey mükemmel anne baba olma hevesi mi acaba? Mükemmel anne baba olmaya çalışırken belki de bütün bunları gözden kaçırıyoruz. Çünkü anne baba olmak sadece bir çocuğun yemeğini yedirmek, temiz giydirmek, para vermek değildir. Onun gönlüne girmek. Sevginizi hissettirmek, değerli olduğunu hissettirmek önemli olan. Yanlışları, doğruları oturup beraber konuşmak, paylaşmaktır anne baba olmak.
Değerli anne, babalar! lütfen çocuklarınızı sadece ders odaklı yetiştirip en güzel yıllarını çöpe atmayın. Onları hayata hazırlayın. Zorlukları görsünler ki herşeyin kıymetini bilsinler. Gönül kapılarına girin ki sizlerle hep iletişim halinde olsunlar. Dinini, kültürünü öğretin ki bunları unutmasınlar. Kalplerine sevgi aşılayın ki insanlara karşı merhametli olsunlar.
Mevlana ne güzel demiş: Aynı gönlü paylaşmak, aynı dili paylaşmaktan evlâdır.
Başlığımızı AH ŞU ERGENLER! Yerine AH ŞU ANNE BABALAR! mı yapsaydık acaba 😉
Kaynaklar:
Sıtkı Aslanhan - Genciniz yoksa sizde yoksunuz
Sıtkı Aslanhan - ah anne babalar ahhh!
-MAVİKALEM-
0 yorum:
Yorum Gönder