Doğru iletişim
becerileri hakkında sayfalarca yazılar, kitaplar, makaleler, programlar ya da
seminerler yapıldığını hepimiz biliyoruz. O kadar çok üzerinde duruluyor ki bu
konunun, derslerde dahi işleniyor. Peki, bu zamana kadar öğrendiklerimiz
gerçekten işe yarıyor mu? Elbette işe yarıyordur. Fakat hızla değişen bu çağda
insanların birbirleriyle olan iletişimi çok zayıf. İnsanlar hemen öfkelenip
bazen işin içinden çıkılmaz hale getirebiliyorlar ilişkilerini. Tabi ki bu
iletişim ‘zayıflığı’ hepimizin bildiği gibi teknoloji, daha doğrusu internet
hayatımıza gireli epey bir arttı.
Bu konu üzerinde bu
kadar çok durulmasına rağmen neden bazı şeyler değişmiyor sizce? Bu soru
üzerinde ben de baya bir kafa yordum. Gerek ebeveynlerimizle, gerek kardeşlerimizle
ya da çevremizdeki sevdiklerimizle iletişimimiz en güzel şekilde olması
gerekirken bu çoğu zaman belki de böyle olmuyor. Tahammülümüz kalmıyor. Çabuk
öfkeleniyoruz. Sonrasında eğer biraz vicdanınız olursa pişmanlık
duyabiliyorsunuz. Ya da farklı bir boyuttan bakalım. Karşı taraf diyelim ki
size hoşunuza gitmeyen bir şey söyledi. Ne yaparsınız? Ona kızarsınız ya da bunu
belli edersiniz ya da daha farklı bir tepki gösterir insanlar değil mi? Hiç
susmayı ya da seninle sonra bu konuyu konuşalım ya da sakin ama karşı tarafıda
düşünerek bir cevap vermeyi düşündünüz mü? Baktığımızda aslında doğru bir
iletişim kurmak gerçekten zor bir iş.
Batılı kaynaklardan
faydalanmamız gerekiyor elbette. Bize hitap eden güzel ve doğru kısımları
okuyalım, alalım her zaman. Bize uymayan kısımları, dinimize aykırı olan
kısımları da okuyabiliriz elbette AMA o kısımları doğrudan alamayız onlar
süzgeçten geçirilmeli ki bizde bozulmayalım. Baktığımızda çoğu şey bu şekilde
hayatımıza girdi ve biz belki de farkında olmadan kendi değerlerimizden uzaklaştık.
Bu nedenle hiç bir şeyi doğrudan almamalıyız. Buna çok dikkat etmeliyiz.
Bizim unuttuğumuz ve
her şeyden daha zengin olan bir kaynağımız var: Kur’an-ı Kerim.
Şimdi Kur’an-ı Kerim’de
geçen bir diyaloğa bakalım:
Meryem Suresi 42 – 48.
ayetler:
42. ayet: (Hz. İbrahim)
Bir gün babasına şöyle demişti: Babacığım!
Duymayan, görmeyen ve sana hiçbir fayda sağlamayan bir şeye niçin taparsın?
43. ayet: Babacığım! Sana gelmeyen bir bilgi
hakikaten bana geldi, bu sebeple bana uy ki seni düz yola çıkarayım.
44. ayet: Babacığım! Şeytana kulluk etme! Çünkü
şeytan, Rahman’nın buyruğuna uymamıştır.
45. ayet: Babacığım! Allah’ın azabına uğramandan
ve böylece şeytanın yandaşı olmandan korkuyorum.
Devam etmeden önce bazı
şeyleri açıklamak istiyorum. Hz. İbrahim’in babası, ataları puta tapmaktadır.
Hz. İbrahim, babasının taptığına tapmayı reddediyor ve babasına yukarıda da
gördüğünüz gibi babasıyla aynı şeye inanmamasına rağmen ona babacığım diye
sesleniyor ve babasının puta tapmayı bırakmasını söylüyor ve bunu gördüğünüz
gibi çok doğru, sakin, özenle seçilmiş kelimelerle yapıyor. Hz. İbrahim burada
‘değer’ veren bir konuşma yapıyor.
46. ayet: (Hz. İbrahim’in babası Âzer) “Ey İbrahim! Sen benim tanrılarımdan
yüz mü çeviriyorsun? Eğer, vazgeçmezsen, andolsun seni taşlatırım; şimdi uzun
bir süre gözüme görünme!” dedi.
47. ayet: İbrahim şöyle dedi: “Esen kal! Rabbimden senin için mağfiret
dileyeceğim. Çünkü O, bana karşı çok lütufkârdır.”
48. ayet: “Sizden de Allah’ın dışında taptığınız şeylerden de uzaklaşıyor
ve Rabbime niyaz ediyorum. Umudum odur ki Rabbime niyazımdan eli boş
dönmeyeceğim.”
Hz. İbrahim’in babası Meryem Suresi 46. ayette gördüğümüz gibi oğluna
kızıyor, ona sert bir şekilde konuşuyor. Buna rağmen Hz. İbrahim’in babasına
karşı olan tavrı değişmiyor, onunla kavga etmiyor, bir tartışma yaratmıyor.
Günümüzde böyle
diyalogları çok az görüyoruz maalesef. İnsanlar farklı fikirlerde elbette
olabilir fakat önemli olan bunu arayı bozacak seviyeye getirmemektir, tıpkı Hz.
İbrahim’in yaptığı gibi. Hz. İbrahim babasını puta tapmaktan vazgeçirmeye
çalıştı. Ona mantıklı şeyler söyleyerek aslında putun arkasında ki fikri
şeytanın ilham verdiğini anlatmaya çalıştı ve babası için korktuğunu söyledi.
Babası onu kovduğunda bile ona yüksek sesle konuşmadı.
Umarım bizlerde Hz.
İbrahim’in iletişim becerisini örnek alırız.
Esen kalın.
Kaynaklar:
- Nouman Ali Khan – Meryem Suresi Yapısal Analizi
- www.kuran.diyanet.gov.tr
-MAVİKALEM-
0 yorum:
Yorum Gönder