KURBAN KESMENİN PSİKOLOJİK FAYDALARI NE OLABİLİR?

, , No Comments


Psikoloji’de herkesin bildiği bir kuramcı olan Freud insanların iki temel içgüdü olan cinsellik ve yıkıcılık tarafından yönlendirildiğini ifade etmiştir.


Kur’an-ı Kerim'de bir çok ayette insanlar hakkında şöyle söylenmektedir. Mesela Şems suresi 8-10 ayetlerde:  “Ona (insanın nefsine, öz benliğine) kötülük ve iyiliği idrak kabiliyetini ilham edene yemin olsun ki, nefsini (kötülüklerden) temizleyen gerçekten kurtuluşa ermiştir. Onu kirletip (kötülüklere) gömen de hüsrana uğramıştır.”


Freud’un ifadesinde dikkat çeken nokta “yıkıcılık” özellikle saldırganlık anlamı taşır. Kur’an-ı Kerim’e baktığımızda insanın içinde hem iyiliği hem kötülüğü anlayabilecek bir kabiliyet olduğunu bildirmekte. Yani bu iki durum içimizde var ve yönlendirmek yine bize ait bir mesele.


Kurban kesme ibadeti Müslümanların çok özel bir ibadetidir. Burada bir katliam ya da bir cinayet söz konusu değildir, olamaz da çünkü seçilen hayvanlar (koyun, inek vs.) nesli tükenmeyen hayvanlardır. Mesela Danimarka’da yıllık balina avı sezonu kapsamında yüzlerce nesli tükenmekte olan balina katlediliyor. Burada kurban kesme ibadetine karşı çıkan insanlar aslında neye karşı çıkıyor önce onu sorgulamak lazım.


Dünyanın bir çok yerinde farklı “kanlı” sporlar yapılmakta. İspanya örnek verilir genelde çünkü İspanya’da insanlar her sene boğa güreşleri yapmakta ve bu güreşlerden sonra yüzlerce insan çok ağır darbelerle ölmekte ve insanlar yine de bu geleneği zevkle izlemektedir. Bunun dışında “kanlı kafes dövüşleri” adı altında yapılan dövüşler veya boks maçlarında yılda 300 bin insan ölmekte. Ve çok eskilere gidecek olursak Roma İmparatorluğu zamanında gladyatörler ve köleler dövüştürülürdü insanları “eğlendirmek” için.


Üstte yazılan şeylere baktığımızda saldırganlık içgüdüsünü çok zararlı bir şekilde ortaya çıkarmaktadır. Tarihçi Karl Marks Gemberi diyor ki: “Kurban kesilen milletler savaşlarda, kurban kesmeyenlere göre daha az kan akıtıyorlar. Haçlılar Kudüs’e girdiği zaman binlerce Müslüman’ı kılıçtan geçirdiler. Atların dizlerine kadar insan kanına battığı söylenir. Selahaddin Eyyûbi, Kudüs’e girdiğinde, ‘İsteyen şehri terk etsin. Kimseye dokunulmayacak, isteyen kalsın’ demiştir. Ordusu da bu emre uymuştur.


Buradan şu sonuç çıkabilir; Kurban kesme ibadeti saldırganlık içgüdüsünü kaldıran bir ibadettir. Selami Çalışkan’ın dediği gibi: “Kurban kesenlerin, kan akıtmak suretiyle bu içgüdüleri törpülenir. İnsan rahatlar.”


Fakat bu demek olmuyor ki kurban kesme ibadeti sadece saldırganlık, yıkıcılık ihtiyacımızı gideren bir ibadettir. Adem Güneş’in de dediği gibi: “Şiddet bir ihtiyaç değil, sonuçtur. Şiddet duygusu ancak kin, nefret, öfke gibi insanı tahrik eden dürtülerin uyanması ile ortaya çıkan bir sonuç davranıştır.” Aynı zamanda Kurban ibadeti merhamet, şefkat ve sevginin de yeri olduğu büyük bir ibadettir. Çünkü Peygamber Efendimiz (sav) bir çok hadisinde söylediği gibi kurban olacak hayvana merhametli yaklaşılmalı hatta kesme işleminde kullanılacak bıçak dahi hayvana gösterilmemelidir.


Sonuç olarak Kurban bayramı insanı iyiye götüren ve kötülükten alıkoyan, içinde birçok psikolojik denge sağlayan bir ibadettir.


-MAVİKALEM-

0 yorum:

Yorum Gönder